25 Kasım 2010 Perşembe

sıRadan Bİr gÜnÜ nEşELİ bir GüNE ÇeVİRMEK


Sıradan bir günü neşeli hale nasıl çeviririm derken beynimde resimde görünen lambadaki gibi bir ışık yandı :)Facebook sayfamda uzayli görseniz ne yapardınız bölümü oluşturdum,ilgi büyüktü..Hayallerimizin en uç noktalarını kullandık uzaylı kardeşe!! içki içirdik,sarhoş ettik,uzaya sövdürdük,hayat burda dedirttik,ufo ısıtıcısı ile sevgili uzayli kardesi arkadaş ettik,bagıran çağıran bir türk erkeği haline getirtiğimiz dakikalarda kahkahalar  havada uçuştu :))

Belki saçma geliyordur bu konu size fakat eğlenceli hale getirilebiliyor görüldüğü üzere hala saçma geliyorsa biz çok eğlendik diyebilirim sadece ahhaha...İğrenç hayal güçlerimizle yaptığımız yorumlar hem zamanımızın su gibi geçmesine hemde sıkılanların gülmesine sebep olduğuna eminim,dile de getirildi zaten memnuniyetler..
Eeee siz ne yapardınız diyecem ama pek ilgilenen olmayacağını biliyorum [takip eden yok yeni kurduğum bu blog cok zayıf kimse olmayınca yaaaa] genede adet yerini bulsun diye sormuş olayım:)

İşten,evden,yatmaktan,televizyon izlemekten sıkılanlara da böyle bir konu üzerine paylaşım yapmasını tavsiye edebilirim..Herkese Mutlu Günler Diliyorummm...

20 Kasım 2010 Cumartesi

iStemeden KavGa EdenLer


İnsan sabrının tükendiği,beynin kaldırma kuvvetini kaybettiği,vücudun istem dışı hareketlerde bulunduğu durumlarda bireyler arasında kaçınılmaz olan kavga yada tartışma ortaya çıkmaktadır.
'Kavgayı sevmiyorum' diyen bir insanın bile zor durumda kaldığında en son çıkarının bu olduğunu anlarken karşınızdaki kişi sizin aksinize hareketler yaparken söylesenize  kavga yada tartışma nasıl kaçınılmaz olabilir?Tabi olay sadece karşılıklı atışmakla bağrışmakla bitmiyor!!,kavganın sonucunda sinirlerin yıpranmasından kaynaklanan ağlamalar veyahut herhangi bir eşyadan stresini almak istemeler,bazılarında ise bu durumdan sonra deşarj olma,rahatlama belirginleşiyor.Bir zaman sonra bir bakıyorsunuz ki kavga sizin için artık vazgeçilmez olmaya başlıyor özellikle de ilişkilerde...
Buna en iyi örnek kendimi gösterebilirim sanırım:)Aslına bakarsanız kavga etmek benim için olmaması gereken ilişkileri yıpratmaya başlayan en büyük etken fakat gel gelelim ki çoğu zaman elden başka bir şey gelmiyor..
Kavga yada tartışma dediğimiz olay bildiğimiz gibi kimisin de anında başlamasına rağmen kişisine göre değişen bir zaman diliminde devam etmekte...Uzun bir kavgaysa ömrünüzden boşa harcadığınız zamanı siz düşünün,sonu ise bireylerin birbirinden uzaklaşmasına neden oluyor.Kimisi ise;uzun zaman birikimlerinden kaynaklanıyor ve kısa sürede bitebiliyor.Ama şunu söylemeden geçemeyeceğim bazen de kavga etmek,görüşmemek daha sonra karşı karşıya gelindiğinde şahane olabiliyor!!!
Bu anlattığım istemeden kavga edenler için ya isteyerek kavga edenlere,kavgacı insanlara ne demeli...... Aman Allah'a  yakın bizden uzak olsunlar :))))


12 Kasım 2010 Cuma

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...!!

Önümüz kurban bayramı olunca bugünkü konumda doğal olarak 'KURBAN BAYRAMI'..Bu konuyla ilgili olarak ta bir kaç foto buldum en sevdiklerimi sizlerle paylaşmak,yüzünüzde gülücüklere sebep olmak istedim,olabiliyorsam ne mutlu bana :=)))

Bu bayramda doğal olarak en nefret ettiğim konu;koyunların kapı önlerinde,yol kenarlarında kesilmesi ve koyunların yaşadığı tedirginlik!!Benim yüreğim bu görüntüleri kaldıramıyor hele o her yere yayılan kan kokusu yok mu off off yani berbat bir olay...





Hım, diğer yandan kurban bayramının en sevdiğim olayını da söylemeden geçemeyeceğim;birincisi fakirlere et dağıtılması,ikincisi ise 9 gün tatile girilmiş olması...Kendi çıkarlarımı düşündüğümün farkındayım,konu geç uyanmak olunca elimde olmuyor ben ne yapayim hahahyt...
Eski bayram kokularını alamadığımız konusunda herkesin aynı fikir de olduğunun farkındayım. Umarım o eski bayram kokularının yaşandığı, insanların birbirini ziyarete gittiği,sohbetlerin çok hoş geçtiği,hani derler ya küs olanların barıştığı mutlu bir bayram olması dileğiyle...


                              ..KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN..

10 Kasım 2010 Çarşamba

10 KASIM 1938-10 KASIM 2010




10 KASIM 1938-10 KASIM 2010
Mustafa Kemal Atatürk bu zamana kadar gelmiş ve gelebilecek en modern,en bilgili, en akıllı,iktidarı ele alan,savaştan kaçmayan daha bir sürü yeteneğe,özelliğe sahip olan biri bunu bilmeyenimiz elbette yoktur...
Bakışındaki duruşundaki asaleti düşüncelerine de yansıtmış bir lider...
Laikliği,Milliyetçiliği,Halkçılığı,Devrimciliği,Devletçiliği,Cumhuriyetçiliği bizlerle buluşturan,kadın özgürlüğünü sağlayan,okuma yazmayı öğreten,giyim kuşamda değişiklik yapıp bizi modern yapan,bizim için özel hayatına bile zaman ayıramadan sadece TÜRKİYE için savaşan kısaca bizi biz yapan ULU ATAM yerinde rahat uyu..
Şunu dediğini duyabiliyorum:Benim yaptığım uğraştığım ve ne emeklerle getirdiğim cumhuriyetin gerilemesini görürken nasıl uyuyayım?
Evet ATAM,senin yaptığını yıkmaya gericiliği geri getirmeye çalışan kendini bilmez lider sıfatı olmadan kendini lider benimseyen kişiler var.Bizleri cahil yerine koymaya çalışan hatta ve hatta koyun misali sürü halinde ilerlememizi sağlamaya çalışan kişiler var.Ama senin sayende bugün özgürlüğüne sahip olan,senin yaptıklarını okudukça damarlarımızda akan kanın basit olmadığını bilen bizler buna asla izin vermeyeceğiz.
Senin buraya kadar getirdiğin Türkiye asla geriye gitmeyecek,gericilerin sahiplenmesine asla izin vermeyeceğiz..Senin ilkelerini yıktırtmayacağız.
Başlığımda 10 kasım 1938-10 kasım 2010 yazıyor bunun nedeni ATAM sen öldüğünden beri hep senin istikametinde gittik ve sana söz veriyoruz birgün yıl 10 kasım 3000 de olsa bu değişmeyecek.Her zaman senin yolundan gideceğiz bizler olmasak ta ilerde doğacak çocuklarımızı da senin yolundan ilerleteceğiz her ne olursa olsun ezilmemeyi,savaşmayı, istediğini elde etmeyi senden öğrendik ve şimdi bunu bizler uygulayacağız.
SEN YERİNDE RAHAT UYU ATAM...SEN RAHAT UYU.... 


                                                                                                       



AlIşVeRiŞ yApMa DeLiLiği

Dün saat 16.00 da başlayıp 22.00 e kadar süren alışveriş maceramdan dolayı yazacak konumun alışverişle ilgili  olması şaşılacak bir durum olmasa gerek :)










O saatler içerisinde dünyanın en mutlu bayanı bendim  ve bulutlar üstünde elimde poşetlerle dolanıyordum sanki hahha..Bir kıyafeti çıkarıp diğerini giymek normalde zor gelirken alışveriş yaparken bende büyük bir heyecanlık hissi uyandırıyor.Ve onlarca mağaza gezerek,onlarca kıyafet deneyerek beğendiklerimi almak ki yanımdaki arkadaşım 'yeter banu ayaklarımda derman kalmadı gidelim'demesine rağmen benim için vazgeçilmez bir olay... :))


SEYAHAT ÖNCESİ ALIŞVERİŞ
Birde seyahata çıkacağım zaman asla eski eşyalarımı götürmek istemem,normalde gittiğin yerde alışveriş yaparsın dimi?İşte bende o tam tersi bulunduğum yerden yeni cicilerimi alıp öyle giderim ki gittiğim yerde alışveriş vakası yaşamak zorunda kalmak yerine gezmeye ve eğlenmeye vakit ayırayım.Bence en mantıklısı da bu olsa gerek çünkü biz bayanlar-kendimden örnek verirsem-saatlerce bakınırız gezeriz ne alacağımıza ondan sonra karar veririz.Birde seyahate 2 günde gidecek olsam 1 hafta da gidecek olsam 2 aylık gidiyormuş gibi bavulumu doldururum aslında bu en sevmediğim özelliğim ama elimde değil ne yapayım:)Her gittiğim yerdeki kişi beni görünce mutluluk,bavulumu görünce mutsuzluk yaşar yuh bu ne gibicesine :)O bakışı görünce hemen atağa geçerim,'Aslında bu kadar eşya almayacaktım ama hepsi de lazım olacağı için aldım yoksa hiç sevmem bu kadar büyük bavul taşımayı...'Tamamiyle yalan bir cümledir ki beni tanıyan bilir sahte bir yüz takındığımı :)Nerdeyse hayatta giymeyeceğim dediğim kıyafetleri bile alırım yanıma ki ne bilirsin belki lazım olur hahahyyt...

Sanırım korkunç bir alışveriş manyaklığı olduğumun bir kez daha farkına vardım.Olsun ben kendimi böyle seviyorum ve böylede seviliyorum:)Bana alışveriş yaparken yada seyahate çıkarken eşlik eden tüm arkadaşlarıma burdan minnetlerimi sunuyorum.



Ruh Hali: Acayip mutlu ve hınzır bir çocuk edasında...

 

7 Kasım 2010 Pazar




Bugün bayan bayana bir gün geçirmeye karar verdik ve iyiki de karar vermişiz:)Resimde de görüldüğü üzere deniz manzaralı,insanın içini açan,dertlerini uzaklara atabileceği şahane bir yer olan BOGSAK'ta demir attık...


İçkilerimizi yudumlarken;bir çok konudan konuşup,herkezin dönüp bakacağı kahkalarımızı atarak bir yandan da balıklarımızı yiyerek günümüze devam ettik burdan da galatasaray maçında son soluğumu alacağım:)Derseniz galatasaraylı mısın?Hayır.Benim için en büyük FENERBAHÇEE aslında maç izleyen yada takımını sürekli takip eden birisi değilim ammmaaaaaa galatasaraylı arkadaşlarıma karşı olaraktan YAŞAAA FENERBAHÇEEEE sloganlarını atma zevkiyle etrafta geziniyorum:)))))


Mutlu,huzurlu,yüzümde gülücüklerin açmasını sağlayan Bağsak'a teşekkür ediyorum.Mersinde olan herkezin uğraması gereken bir yer...Umarım gitme fırsatı yakalarsınız...


                                                     
                                                                                                         BANUÇİÇEK

4 Kasım 2010 Perşembe

Dj Onur Vs İstanbul Attack-Salla (ReMiX)





MUHTEŞEM BİR ŞARKI ELLER HAVAYA HOBBAAA :)))

UMARIM BEĞENİRSİNİZ..

3 Kasım 2010 Çarşamba

RUH HALİ -1+




 Bugünkü ruh halim kapalı bulutlu yani hiç iyi durumda değilim:))Heran kavga etmeye sinirlenmeye hatta herşeyi kestirip atmaya meyilli bir ruhsal çöküntüdeyim...
 Bu şehirden kaçıp gitme isteği tüm bedenimi kaplamış olsa da henüz o enerjiye ve cesarete sahip olmadığımında farkındayım!!Nezaman o güce sahip olacağımda mechul...
Sınırımın son haddine geldiği,ne yapacagımı şaşırdığım bir dönemdeyim,bu dönemi genellikle yaşıyorum bunun nedenini ise;yanlış yaptığım tercihlere bağlıyorum.İş Aşk Arkadaş Dost işte tüm bu önemli konularda çok büyük hatalar yapmış bulunmaktayım.Bunları düzenlemem için bu şehirden ayrılıp sıfırdan başlayacağım bir şehre yerleşmem lazım ki düşünmesi bile ağır geliyor !!!
O herzaman arkasında durduğum,bir çok kişi ile savaştığım,asla asla kimse elimden alamaz dediğim ÖZGÜRLÜĞÜMÜN PEŞİNİ BIRAKMIŞ DURUMDAYIM.Bana göre insanın bittiği yerde burasıdır.Bunları yazarken acilen toparlanmam gerektiğinin birkez daha farkına vardım.Neşeli,hayata pozitif bakan,herkeze güç veren bir bayan olarak bu kadar karamsarlığa mahkum edilmem yüzümde tokat atılmış hissi uyandırdı,çokta güsel oldu bu duyguyu yaşamam..
Kendime gelme vaktim geldi kaybetmek,ne olacak demek,millet neder deme fikirlerini çöpe attığım bu saatlerde aksi anlaşılmaz inatçı bir yeni ruh halimle güçleniyorum.
Yazı yazmayı bu yüzden seviyorum saçma bile yazsam kendime çıkaracağım mutlaka bir ders oluyor,hatta yazılarımı yazarken her geçen gün biraz daha güçleniyorum ne garip ki yazı yazmayı sevmeyen,en sonbaşvuracağı şeyin yazı yazmak olacağı ben bugün, yazılarımla güçleniyorum sevdim bu işi:)
 Haydi ne duruyoruz bugün herkez kendi için hayat akışından farklı bir karar alsın,sadece kendimiz için yaşayacağımız bir güne merhaba deme zamanı geldi.Bol şanslarrrr:))))


                                                                                        BANUÇİÇEK